Tafsil ve Tefsir

Makaleyi PDF formatında kaydet



Tafsil ve tefsir (Arapça: التفصیل-التفسیر) , Kuran’ı Kerim’in içeriği ve anlaşılması hususunda önem taşıyan iki kavramdır. Bu kavramlar bazen birbiri ile karıştırılır ve iki kavram arasında çelişkinin olduğu iddiası ortaya çıkar.


Tafsil’in Anlamı

[Düzenle]

"Fassalna" tef'il babından ve tafsil kökünden türemiştir. Bir şeyi fasıllara bölmek ve düzenlemek anlamındadır.

Kuran’da Tafsil

[Düzenle]

Buna göre:
"وَ لَقَدْ جِئْناهُمْ بِکِتابٍ فَصَّلْناهُ عَلى‌ عِلْمٍ هُدىً وَ رَحْمَةً لِقَوْمٍ یؤْمِنُون
"Gerçekten biz onlara bilerek bölümlere, (ayetler ve sureler olarak ve muhteva olarak muhkem müteşabih ve çeşitli ilimleri içeren bilgilere) ayırdığımız, iman eden topluluk için hidayet ve rahmet kaynağı olan bir kitap getirdik. "
[3] Araf, 52.    

Şöyle ki bizim Kuran'ı anlamamız, ayetleri üzerinde ayrı ayrı olarak düşünmemize bağlıdır. Bu da Kuran'ın tedrici olarak inmesinin sebeplerinden sayılır. Gerçi Kuran'ın tedrici olmayan ve bize gizli olan bir gerçeği de vardır. O gerçek de def’i yani tek seferde nazil olmasıdır.
Kuran'ın bu iki yöne yani birlik ve tafsil makamına sahip olduğunu Kuran ayetlerinden anlamak mümkündür. Nitekim bir ayette şöyle diyor: "O bir kitaptır ki ayetleri sağlamlaştırıldı sonra bölümlere ayrıldı. O hikmet sahibi ve her şeyden hakkınca haberdar olan Allah katındadır. "
[4] Hud, 1.    


İhkam ve Tafsil

[Düzenle]

"Sağlamlaştırıldı" ve "bölümlere ayrıldı" cümlelerinden maksadın ne olduğu hakkında çeşitli görüşler müfessirler tarafında söz konusu edilmiştir. Ancak ayetin anlamına en yakın ihtimal şudur ki birinci cümlede Kuran'ın tüm bölümleri birbirine bağlı sağlam bir bina olarak tek bir bütün olduğu ifade edilmiştir. Buna göre onun bölümleri arasında hiçbir ihtilaf ve çelişki bulunmamaktadır. Fakat ikinci cümlede bu kitabın insanların bütün ruhsal ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bölümlere sahip olduğu açıklanmıştır. Yani birlik içinde çeşitlidir ve çeşitliliğin yanı sıra birdir.
Buna göre tafsilden maksat, bölümlere ve kıtalara ayırmaktır. Buna göre ihkam (sağlamlaştırma) bir şeyin toplu ve parçalarının birbirinde seçkin olmayışını ifade eder. Çünkü hepsi aynı gerçeği ifade eder ve o gerçek bir şeydir ve bölümleri yoktur.
Hadis kaynaklarında İmam Cafer Sadık’tan (a. s) ve diğer müfessirlerin İbn Abbas'tan naklettikleri rivayetlerde bu tefsiri teyit etmektedir.
Bu rivayetlerin ifade farkları bir yana, özet olarak şu gerçeği ifade etmektedir: Kuran toplu olarak Kadir gecesinde beytü'l-mamurdan veya levh-i mahfuzdan birinci göğe veya dünyanın göğüne inmiş sonra oradan bölümler halinde yere inmiştir.
[6] Talakanı, Seyyid Mahmut, Pertuvi ez Kur'an, c. 4 s. 194


Tefsir Nedir

[Düzenle]

Ancak tefsir, Kuran ayetlerinin manalarını açığa çıkarmak ve maksatları ortaya koymak anlamındadır.
[7] Hadevi Tehrani, Mehdi, Mebani Kelami İçtihat, s. 107-117
Bu yüzden ayetlerin tefsili ve tefsiri arasında hiçbir çelişki yoktur. Elbette bu ayetin anlamı hakkında diğer ihtimaller de söz konusudur ki bu ihtimallere göre de tefsil ve tefsirin bir çelişkisi söz konusu değildir.

Tefsirin Anlamı

[Düzenle]

Konunun açıklık kazanması için ilk önce şu noktaya dikkat etmek gerekir ki tefsir, Kuran ayetlerinin manalarını açığa çıkarmak ve maksatları ortaya koymak anlamındadır. Bu saha Müslüman bilginleri öteden beri meşgul etmiş ve tefsir olarak isimlendirilen bu çaba, Kuran'ın nüzul döneminden başlamıştır. Bu nokta,
"کَما أَرْسَلْنا فِیکُمْ رَسُولًا مِنْکُمْ, یتْلُوا عَلَیکُمْ آیاتِنا, وَ یزَکِّیکُمْ وَ یعَلِّمُکُمُ الْکِتابَ وَ الْحِکْمَةَ"
"Nitekim (nimetimi size tamamlamak için) ayetlerimizi okuyan, sizi arıtan, size kitabı ve hikmeti öğreten ve yine size bilmediklerinizi öğreten, kendinizden bir peygamber de gönderdik. "ayetinden anlaşılmaktadır.

Tefsir’de Oluşan Farklılıklar

[Düzenle]

Kuran hakkındaki ilk araştırmalar ayetlerin edebi yönleri ve nüzul sebepleri bazen de ayetlerin tefsirinde diğer ayetlerden ve az da olsa kıssalar, yaratıcı ve kıyamet hakkındaki hadislerden yararlanmak şeklindeydi. Tabiin döneminde de durum bu minval üzere devam etti. Bu dönemde tek değişen şey, eskilerden daha fazla hadislere yer vermekti.

← İsrailiyat’ın Varlığı


Ne yazık ki bu sahada başvurulan hadisler arasında İsrailiyat denilen uydurulan hadisler de yer alıyordu. Bu tür hadisler yaratılışın başlangıcı, Şeddad'ın cenneti, peygamberlerin hata yapmaları ve Kuran'ın tahrifi gibi konularda düşmanlar tarafından uydurulmuş ve doğru hadislerin içine yerleştirilmişti.

← Halifeler Dönemi


Halifeler döneminde İslami fetihler dönemi başladı. Müslümanlar fethedilen ülkelerde yeni fırkalar ve ümmetlerle karşı karşıya geliyor ve diğer dinlerin bilginleri ile tanışıyorlardı. Bu ilişki, kelami tartışmaların Müslümanların arasında başlamasına yol açtı.

← Felsefenin Girişi


Diğer yandan Emeviler’in son dönemlerinde ve Abbasiler’in başa geçmelerinin başlangıcında yani Hicri birinci asrın sonlarında Yunan Felsefesi Arapça diline tercüme edildi ve Müslüman bilginler arasında yayılmaya başladı. Her yerde artık akli konular konuşulmaya başlandı.

← Tasavvuf Anlayışı


Diğer yandan felsefi konuların yayılmasıyla paralel olarak, tasavvufi anlayışlar da İslam alemine sızdı ve halktan bir grup bu konulara ilgi duydu. Bunlar, delil ve burhan yerine dini konuları nefsi riyazetler yoluyla anladıklarını ileri sürüyordular.

← Ahbarilik Anlaşıyı


Diğer yandan halktan bir grup da İslam'ın ilk döneminde var olan sırf itaatkarlık ilkesi üzere konulara yaklaşıyor ve konular hakkında her türlü akli ve fikri çabayı reddediyorlardı. Bu grup ayetlerin anlamını belirlemede hadislerle yetiniyor ve hadisleri de anlamada her türlü müdahaleden çekiniyorlardı. Hadisin zahirini bir ilahi düstur olarak görüp kabul ediyorlardı. Eğer Kuran hakkında da bir inceleme yapsalar sadece edebi yönüyle yetiniyorlardı.

← Mezhep Farklılıkları


Bu dört etken bilginlerin tefsirdeki yöntemlerinin farklı olmasına yol açtı. Bu dört faktör dışında tefsirde farklılığın oluşmasında etkili olan en önemli etken mezhep farklılığı idi. Mezhepler konusundaki ihtilaflar, Müslümanlar arasında öylesine ihtilafa yol açmıştı ki Lailahe illellah ve Muhammedun resulullah kelimeleri dışında her şey hakkında ihtilaf meydana geldi.
Netice
Sonuç olarak Kuran'ı Kerim'in içeriği ve anlaşılması hususunda kullanılan bu iki kavram birbiri ile çelişmez ve bir tezat oluşturmaz. Her ne kadar tefsirde çeşitlilik ve farklılıklar oluşsa da toplumun fikri ve ameli ihtiyaçlarını gidermek için sürekli tefsire ihtiyacımız vardır ve bunun Kuran'ın tafsili ile bir tezadı yoktur.

Dipnot

[Düzenle]
 
1. Mucem’u Mekayisi’l Kügat, c. 4, s. 505.    
2. el-Misbahu’l Munir, Ahmet Kayyumi, c. 1, s. 246    
3. Araf, 52.    
4. Hud, 1.    
5. Tefsir-i Numune, c. 9, s. 9    
6. Talakanı, Seyyid Mahmut, Pertuvi ez Kur'an, c. 4 s. 194
7. Hadevi Tehrani, Mehdi, Mebani Kelami İçtihat, s. 107-117
8. Bakara, 151.    
9. Allame Tabatabai, el-Mizan, c. 1 s. 8    


Kaynakça

[Düzenle]

İslamquest sitesi "Kuran'da tafsil ve tefsirin farkı" adlı makaleden yararlanılmıştır.    






جعبه ابزار