Hz. İbrahim'in Babası
Makaleyi PDF formatında kaydet
Hz. İbrahim’in (a. s) babası hususunda
İslam mezhepleri arasında görüş ayrılıkları vardır. Zira
Ehlisünnet’in bir kesimi
Hz. İbrahim’in (a. s) babasının
ayetlerde de geçen
Azer olduğunu iddia eder. Ancak yine Ehlisünnet’in bir diğer kesimi ve
Şia mektebi bu iddiayı kabul etmez ve bir
peygamberin soyunun temiz ve mutahhar kimselerden olacağını beyan ederler.
[Düzenle]
Bu konu aslında iki bölümden oluşmaktadır:
1. Hz. İbrahim’in (a. s) babası ile ilgili bölüm
2. Tüm peygamberler ile ilgili bölüm
[Düzenle]
Birinci bölümdeki konuyla ilgili olarak iki bakış vardır:
1. Ehli Sünnet’e mensup bir grup Hz. İbrahim’in (a. s) babasının
putperest ve isminin de Azer olduğu görüşündedir.
2. Ehli Sünnet’e mensup diğer bir grup ve tüm Şiiler hiçbir peygamberin ve bu cümleden olmak üzere Hz. İbrahim’in (a. s) baba, anne ve atalarının müşrik ve putperest olmadığına, onların tümünün
muvahhit olup
Allah’a (c.c) inandığına ve Hz. İbrahim’in (a. s) babasının adının da
Tareh olduğuna inanmaktadırlar.
Bu ihtilafın kaynağı
Kuran’da bu husustaki ayetler olabilir; zira Kuran’da Azer adındaki bir şahıs için mutlak olarak (karine olmadan) baba anlamında kullanılan “eb” tabiri geçmiştir. Bu yüzden bu ayetleri beyan etmek ve ardından da onları inceleyerek ve tahlil ederek konunun açıklanmasına değinmek gerekmektedir.
Kuran’ın dört ayetinde Azer için “eb” tabiri kullanılmıştır:
A. “İbrahim’in, babası (amcası) için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine açıkça belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz İbrahim, çok şefkatli, yumuşak huylu bir kişiydi. ”
B. “Hani İbrahim, babası (amcası) Azer’e, “Sen putları ilâh mı ediniyorsun? Şüphesiz, ben seni de, kavmini de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum” demişti. ”
C. “Hani İbrahim, babasına (amcasına) ve kavmine şöyle demişti: Şüphesiz ben sizin taptıklarınızdan uzağım. ”
D. “Yalnız İbrahim’in, babasına (amcasına) , senin için mutlaka bağışlama dileyeceğim. Fakat Allah’tan sana gelecek herhangi bir şeyi önlemeye gücüm yetmez sözü başka. ”
Birinci ayette Allah Hz. İbrahim’in (a. s) kendisinden uzak olduğunu ilan ettiği babasını kendi düşmanı olarak tanıtmaktadır. İkinci ayette Azer’i açık bir sapıklık içinde gördüğü Hz. İbrahim’den (a. s) nakledilmektedir. Üçüncü ayette Hz. İbrahim (a. s) ‘ben sizin taptıklarınızdan uzağım’ diye buyurmaktadır. Dördüncü ayette ise Azer’e kendisi için
istiğfar dileyeceğini belirtmektedir (söz vermektedir) ama bu konuyla ilgili birinci ayette Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine açıkça belli olunca, ondan uzaklaştı.
Aşağıda beyan edeceğimiz bir takım
delil ve
karineler esasınca burada “eb”’den maksadın baba olmadığı, bilakis Hz. İbrahim’in (a. s) amcasının kastedilmiş olduğu aydınlanacaktır.
Resul-i Ekrem’den (s. a. a) Şii ve Sünni kanalıyla nakledilen
rivayetler esasınca kendisinin
Hz. Adem’e (a. s) dek tüm ataları muvahhittir.
Şii ve Sünni
raviler Hz. Peygamberin (s. a. a) şöyle buyurduğunu nakletmektedir:
"لم أزل أنقل من أصلاب الطاهرین إلی أرحام المطهرات"
Sürekli temiz zürriyetlerden temiz rahimlere intikal ettim.
Diğer bir hadiste ise şöyle buyurmaktadır:
"لم یزل ینقلنى اللَّه من اصلاب الطاهرین الى ارحام المطهرات حتى اخرجنى فى عالمکم هذا لم یدنسنى بدنس الجاهلیة"
Allah sürekli beni temiz zürriyetlerden temiz rahimlere intikal ettirdi ve asla beni
cahiliyet devrinin pislikleriyle kirletmedi.
Çok açık olduğu üzere İslam Peygamberi (s. a. a)
Hz. İsmail (a. s) ve Hz. İbrahim’in (a. s) neslinden olması hasebiyle, doğal olarak Hz. İbrahim’in (a. s) babası Peygamberimizin atası sayılmaktadır ve belirtilen hadis uyarınca
müşrik olması mümkün değildir. Bu yüzden bu ayet-i şerifte “eb”’in manası “baba” olamaz.
Arapların genelde kullandığı (amca, eşin babası gibi) başka bir anlamla yorumlanmalıdır.
[Düzenle]
Yüce Allah Kuran’da İsmail’i (a. s)
Hz. Yakup’un (a. s) amcası olmasına rağmen onun babası olarak tanıtmaktadır. “Yoksa siz Yakup’un, ölüm döşeğinde iken çocuklarına, Benden sonra kime ibadet edeceksiniz? dediği, onların da, “Senin ilâhına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak’ın ilâhı olan tek bir ilâha ibadet edeceğiz; bizler O’na boyun eğmiş
Müslümanlarız. ” dedikleri zaman orada mıydınız?”
Bu ayette “eb-baba” kelimesi ata, amca ve gerçek baba için kullanılmıştır. Bu yüzden eğer Kuran’da kendisi için “eb” tabiri kullanılan Azer’in Hz. İbrahim’in (a. s) amcası olduğu tezi ileri sürülürse, Kuran’ın terminolojik yapısı açısından bu husus delilsiz değildir.
[Düzenle]
Hz. İbrahim’in (a. s) gerçek babası Azer dışında başka bir şahıstı. Ama Kuran’ı Kerim ondan bahsetmemiştir. Sadece rivayetlerimizde onun ismi “Tareh” olarak belirtilmiş ve
Tevrat da bunu onaylamıştır.
Hz. Peygamberin (s. a. a) değerli eşi
Ümmü Seleme (s.a) şöyle demektedir: Ben Peygamberin (s. a. a) şöyle buyurduğunu duydum:
"... عدنان هوأد بن أدد بن الیسع بن الهمیسع بن سلامان بن نبت بن حمل بن قیدار بن إسماعیل بن إبراهیم (ع) بن تارخ بن تاخور بن ساروخ بن أرعواء بن فالغ بن عابر و هو هودع بن شالخ بن أرفخشد بن سام بن نوح (ع) بن لمک بن متوشلخ بن أخنوخ و یقال أخنوخ و هو إدریس بن یارد بن مهلائیل بن قینان بن أنوش بن شیث بن آدم (ع) أبی البشر"
Buna göre, İbrahim’in (a. s) babası Tareh’tir ve Azer onun amcasıdır.
Şüphesiz müşrikler ve putperestler Allah’ın düşmanı sayılırlar ve Allah’ın düşmanlarından uzak durmak her Müslüman’a farzdır. Onlara hoşgörü ve tolerans göstermemesi gerekir. Bu yüzden amcasının Allah’ın düşmana olduğunu anladıktan sonra İbrahim’in (a. s) ondan uzak olduğunu ilan ettiğini gözlemlemekteyiz. Yüce Allah İbrahim Halilullah’tan şöyle nakletmektedir:
"فَلَمَّا تَبَیَّنَ لَهُ أَنَّهُ عَدُوٌّ لِلَّهِ تَبَرَّأَ مِنْهُ"
Onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine açıkça belli olunca, ondan uzaklaştı.
[Düzenle]
Burada önemli bir husus da her peygamberin temiz bir nesilden gelip gelmediğidir.
Suyuti,
Durru’l-Mansur’da"لَقَدْ جاءَکُمْ رَسُولٌ مِنْ أَنْفُسِکُمْ"
ayetinin yorumunda şöyle demektedir:
Ebu Naim,
ed-Delail kitabında
İbn. Abbas’tan şöyle nakletmektedir: Allah Resulü (s. a. a) şöyle buyurmuştur: Benim hiçbir annem ve babam
zina etmemiştir.
Ezeli ve
ebedi olan Allah (c. c) beni temiz babaların sülbünden temiz annelerin musaffa ve arı rahimlerine intikal ettirdi. Nerede bir babanın evlatları olsaydı, ben o evlatların en temiz ve üstün olanının zürriyetine geçerdim.
Her ne kadar bu rivayet sadece İslam Peygamberi (s. a. a) ve onun atalarını kapsasa da tüm peygamberlerin anne ve babalarının temiz olmasının ölçü ve kıstası, görünüşte bir olduğuna göre, genelleme yaparak bu hükmü diğer peygamberlere de uyarlayabiliriz. Özetle, birçok ayet ve Ehli Sünnet ve Şia kanalıyla nakledilmiş sayısız rivayet ve aynı zamanda
akıl ve
icma, Hz. İbrahim’in (a. s) anne ve babasının ruhsal taharet ve muvahhit oluşuna delalet etmektedir. Bu konuda sadece Şiiler değil, hatta Ehli Sünnet’ten çoğu düşünür de tüm peygamberlerin ve bu cümleden olmak üzere Hz. İbrahim’in (a. s) anne, baba ve Hz. Adem’e (a. s) dek tüm atalarının hiçbirinin şirke bulaşmadığına, onların Allah’a kulluk eden muvahhitler olduğuna ve kendilerinin de
nikah yoluyla doğduğuna inanmaktadır.
[Düzenle]
[Düzenle]
İslamquest sitesi "Hz. İbrahim'in (a.s) Babası Kimdir" makalesinden yararlanılmıştır.