Mütevatir Hadis
Makaleyi PDF formatında kaydet
Mütevatir (Arapça: المتواتر) , [hadis ilmi [|hadis ilminde]] kullanılan bir kavram olup nakledilen
hadis ve
rivayetlerin senedi , içeriği, sıhhati ve gücü açısından incelenmesi babında yer almaktadır. Bu anlamda hadisler, her tabakadaki ‘
ravilerin sayısı’na göre ‘mütevatir’ ve ‘
vahid’ diye ikiye ayrılır.
[Düzenle]
Mütevatir kelimesinin kökü ‘Vetr’ olup ‘bir’ manasına gelmektedir. ‘Tevatür’ ise peş peşe veya birbiri ardına gelen demektir. Nitekim ‘Sonra birbiri ardınca
peygamberlerimizi gönderdik. ’
ayetinde ‘birbiri ardınca’ manasına gelen ‘Tetra’ kelimesi kullanılmıştır.
Mütevatir rivayet, terim olarak ‘’Her tabakadaki raviler silsilesi öyle bir hadde olmalıdır ki, normal olarak
yalan üzerinde anlaşmaları imkansız olmalı ve verdikleri haber bilgi vermelidir. ’
demektir.
[Düzenle]
Mütevatir rivayetler, diğer hadis kavramlarına nispetle (
sahih,
muvassak,
Mürsel,
hesen vb.) her ne kadar az olsa da genellikle muhteva bildirir ve önemli bir haberdir. Örneğin,
Gadir-i Hum rivayetini sadece
sahabe tabakasından 100’den fazla kişi rivayet etmiştir.
[Düzenle]
Mütevatir, bir açıdan bakıldığında ‘Lafzi ve Manevi’ diye ikiye ayrılır.
Lafzi mütevatir, bütün ravilerin haberi aynı sözlerle naklettikleri rivayete denir.
Örneğin: ‘Kim benim adıma bilerek yalan söylerse yeri ateşle dolacaktır. ’
hadisini kırk ile altmış arasında sahabe nakletmiştir.
Manevi mütevatir ise bütün ravilerin ibaretleri değişik ama içeriği aynı olarak verdikleri habere denir ve manada tazammuni (içerdiği mana) ve iltizami (mananın zorunlu olarak gerektirdiği şey) delaletin uyumu olarak kabul edilmelidir.
Mütevatir hadis için ‘tevatür-ü tefsili’ ve ‘tevatür-ü icmali’ diye başka bir taksim de yapılmıştır. Tevatür-i tefsili, manevi ve lafzi tevatürü içermektedir. Fakat tevatür-i icmali bir konuda birkaç rivayet geldiğinde ve delalet yönünden eşit olmayan, ama hepsinden birinin kesinlikle söylendiği anlaşılan ortak yönleri olan rivayetlere denir.
Haber-i Vahid’in hüccet olduğunu söyleyen rivayetler bu türdendir.
[Düzenle]
Haber-i vahid ise, bütün tabakalarda tevatür haddine ulaşmayan rivayetlere denir.
Böyle rivayetler yalnız başlarına ilim vermezler. Başka karinelerin yardımıyla hüccet olurlar. Bu yüzden bir rivayet birkaç tabakada tevatüre ulaşır, ama bir tabakada ulaşmazsa mütevatir olmayacak, bunun yerine haber-i vahid olacaktır. Zira sonuç, öncüllerin zayıf olanına bağlıdır.
[Düzenle]
Bir hadisin mütevatir sayılması için ravilerin sayısının ne kadar olacağı konusunda iki İslami görüş yani
Şia ve
Ehli Sünnet arasında görüş farklılıkları mevcuttur.
Şia
alimleri, hadislerin mütevatir olmaları açısından ravilerin sayısı hakkında belli bir rakam belirtmemişlerdir. Onlara göre tevatürün ölçüsü onun insanı ilime ulaştırmasıdır. Ravilerinin sayısı senet silsilesinin her tabakasında ilim veren ve rivayetin
İmamın (a. s) söylediğine
yakîn edilen hadde olan habere mütevatir hadis demekteler. Ayrıca yalan üzerine anlaşmaları imkansız olmalıdır. Bu açıdan bakıldığında onlara göre lafzi, manevi veya icmali mütevatirler arasında fark yoktur.
Oysa Ehli Sünnet alimlerine göre mütevatir haberde ravilerin belli bir sayıda olması şart koşulmuştur. Fakat bu sayısının ne kadar olacağı konusundaki görüşleri farklıdır. Aşağıda o görüşleri getiriyoruz:
1-
Kadı Ebubekir Baklani’nin görüşü: Ravilerin sayısı en az 4 kişi olmalıdır.
2-
İstahri’nin görüşü: Ravilerin sayısı en az 10 kişi olmalıdır.
3-Bir grup Sünni alimin görüşü: Ravilerin sayısı en az 12 kişi olmalıdır (Benî İsrail eminlerinin sayısı kadar).
4-
Ebu Huzeyl Allaf’ın görüşü: Ravilerin sayısı en az 20 kişi olmalıdır.
5-Bir başka görüş: Ravilerin sayısı en az 40 kişi olmalıdır.
6- Bir başka grubun görüşü: Ravilerin sayısı en az 70 kişi olmalıdır.
7-Son görüşte şudur: Ravilerin sayısı en az Bedir savaşındakilerin sayısı olan 313 kişi olmalıdır.
[Düzenle]
[Düzenle]
İslamquest sitesi "Sahih Senetli Mütevatir Hadisler" makalesinden yararlanılmıştır