Arafat

Makaleyi PDF formatında kaydet



Arafat (Arapça: عرفات) , Mekke’de bulunan geniş bir alanın adıdır ve hac mevsiminde hacıların bazı hac hükümlülüklerini yerine getirdikleri yerdir.


Arafat’ın Coğrafi Konumu

[Düzenle]

Arafat, Mekke'nin doğusunda, Taif ile Mekke yolu arasında, güneye hafif eğimli yaklaşık 18 kilometre karelik geniş bir alanın adıdır. Bu alan yarım daire ile çevrili dağlarla belirgin hale gelmiştir.

Arafat’ta Vukuf

[Düzenle]

Hacılar, Arefe günü yani Zilhicce ayının dokuzuncu günü öğle vaktinden gün batımına kadar bu bölgede bulunurlar. Fıkıh literatüründe bu bulunma şekline “Vukuf” denir. Arafat’ta bulunma ve bekleme o kadar önemlidir ki hakkında şöyle denmiştir:
الْحَجُّ عَرَفَة یا الحَجُّ عرفات.
Bu bekleme Temettü Haccın erkanından biridir ve yerine getirilmediği takdirde hac gerçekleşmemiş demektir. Bu vurgu bir anlamda Kureyş’in Arafat’taki teşvik ve tahriki ile de önem kazanmıştır. Çünkü kendilerinin seçilmiş kabile olduğuna inanmışlar ve kendilerini liyakat ehli, gerçek dindar ve harem ehli olarak tanıtmışlardır. Bu nedenle de Arafat’ta beklemeye ihtiyaçları olmadığına inanmışlardır. Allah Resulü (s. a. a) de onların bu davranışını doğru bulmamış ve Veda Haccı’nda Arafat’ta “Vukuf” yapmıştır.
Arafat, harem sınırları dışında kalır ve orada beklemek, bir hacının harem sınırlarının dışına çıkıp tekrar hareme dönmek olarak tefsir edilmiştir. Çeşitli dönemlerden bugüne kadar Arafat’ın etrafı, bazı alametler ve tablolarla belirgin hale getirilmiştir. Bu bölgenin neden Arafat adını aldığı hakkında ise dört görüş vardır:
1- Hz. Cebrail, hac merasimini Hz. Adem’e (a. s) veya Hz. İbrahim’e (a. s) öğrettiğinde son olarak şöyle söyler: “عَرَفتَ؟ ” (Tanıdın mı?-Öğrendin mi)
2- Hz. Adem ve Havva (a. s) , birbirlerini bu bölgede tanıdılar (تَعارَفا).
3- Cebrail, Arefe günü öğle vakti Hz. İbrahim’e (a. s) şöyle dedi: “Ey İbrahim! Günahlarını itiraf et ve vazifelerini tanı. ” Arafat’ı Cebrail’in “İtiraf et (اِعتَرِف) ” tabirinden dolayı bu isimle adlandırmışlardır.
4- Bazıları da Arafat’ın, dağ manasına geldiğini savunmuşlardır.

Arafat’ta Cebel’ur-Rahmet

[Düzenle]

Arafat'ın kuzeydoğusunda Cebel’ur-Rahmet (Rahmet Dağı) bulunur. Bu dağ, bölgeyi çevreleyen diğer dağlardan bağımsızdır. Hicri altıncı yüzyılda, dönemin Musul ve Şam valisi olan Cemaleddin İsfahani, dağa çıkmayı kolaylaştırmak için aşağıdan yukarıya merdiven yaptırdı. Şia fıkhında, Zilhicce'nin dokuzuncu gününde, öğleden şer’i gün batımına kadar olan vukuf zamanında Arafat dağına tırmanmak mekruhtur.
Ayrıca Allah Resulünün (s. a. a) , Veda Haccı Hutbesi’ni bu dağın eteklerinde okuduğu nakledilmiştir.
[4] Fasılname’i Mikat’ı Hac, sayı 12, s. 142-162.


Arafat’ta Mescid’i Sahrat

[Düzenle]

Geçmiş dönemde, dağın alt tarafında Mescid’i Sahrat adında küçük bir cami vardı. Bir nakle göre orası, Hz. Muhammed’in (s. a. a) hutbe okuduğu yerdi.
[5] et-Tarih’ul Kavîm, c. 6, s. 44
[6] et-Tarih’ul Kavîm, c. 6, s. 54-55


← Peygamberin Mescid’i Sahrat’ta Okuduğu Hutbeden Nükteler


Bu hutbe çok önemli bir hutbe olup birkaç önemli noktayı içerir:
1- Müslümanların birbirlerinin mal ve canlarına hürmet etmesi
2- Haram ayların hürmetini korumak ve yıl içinde haram ayların değişmesi için yapılan değişikliklerin son bulması
3- Emanetlerin sahiplerine geri iade edilmesi
4- [[]] ve faiz kaynaklı taleplerin lağvedilmesi
5- Cahiliye döneminde dökülen kanlar üzerinde hak iddiasının lağvedilmesi
6- Eşler arasında karşılıklı hukuka uyulması ve özellikle erkeklerin, kadınların haklarına riayet etmesi
[7] Fasılname’i Mikat’ı Hac, sayı 28, s. 96-97.


Arafat’ta Günahların Bağışlanması

[Düzenle]

Rivayetlerde, Arefe günü Arafat’ta bulunanların günahlarının bağışlanacağı birçok defa vurgulanmıştır. İmam Ali (a. s) buyurur ki: Allah Resulüne (s. a. a) ‘Arafat ehlinden hangilerinin cürmü çoktur?’ diye sorduklarında şöyle buyurdu: “Arafat’tan dönen ve bağışlandığını sanan kimseler…”
İmam Sadık (a. s) , bu kelamın şerhinde şöyle buyurur: Maksat, Allah’ın rahmetinden ümitsizliğe kapılan kimsedir. ”

Dipnot

[Düzenle]
 
1. Sünen’i Tirmizi, c. 5, s. 214, h. 2975.    
2. el-Caferiyat, s. 64.    
3. İlel’uş-Şerayi, s. 436.    
4. Fasılname’i Mikat’ı Hac, sayı 12, s. 142-162.
5. et-Tarih’ul Kavîm, c. 6, s. 44
6. et-Tarih’ul Kavîm, c. 6, s. 54-55
7. Fasılname’i Mikat’ı Hac, sayı 28, s. 96-97.
8. Men la Yehzuruhu’l-Fakih, c. 2, s. 211.    
9. el-Caferiyat, s. 64    
10. el-Hac vel-Umre fil-Kitab’i ves-Sünnet, s. 220.    


Kaynakça

[Düzenle]

Asar’i İslami Mekke ve Medine, Resul Caferiyan, s. 130-133    


Bu sayfadaki kategoriler : Arefe Günü | Hac Kanunları | Hac Merasimi | Kurban Bayramı | Mekke




جعبه ابزار