Büyük Şia Mütekellimleri

Makaleyi PDF formatında kaydet



Şia tarihinde hicri 2. yüzyıldan itibaren kelami alanda yetişen ve hem bulunduğu dönem açısından hem de gelecek yüzyıllarda adından her daim söz ettiren büyük şahsiyetler yetişmiştir. Bu makalede bu şahsiyetlerden sadece birkaç tanesini zikredip hayatları, düşünceleri ve eserleri hakkında bilgiler verilecektir.


Hişam ibn Hakem

[Düzenle]

Ebu Muhammed Hişam ibn Hakem, bir patiska satıcısı ve Abdullah b. Yezit İbazi Musallek’in ticaret ortağıdır. Aslen Kufeli olmasına rağmen Vasit şehrinde büyümüş ve daha sonra Bağdat’a gitmiştir. İmam Sadık (a. s) ve İmam Kazım’ın (a. s) özel talebelerinden olup Şia tarihinde ilk üç asrın en seçkin mütekellimlerinden birisidir. Hişam hicri 179da Kufe’de vefat etti.

← Hişam İbn Hakem'in Eserleri


İbn Nedim El- Fihrist kitabında Hişam’ın eserlerine ait uzunca bir fihrist hazırlamıştır. Doktor Seyit Hüseyin Müderrisi Tabatabai, Miras-i Mektub-i Şia adlı kitabında Hişam ibn Hakem’in mevcut kitaplarından alıntı bazı sözleri zikretmiştir.
[1] Mirasi Mektubi Şia der Se Garni Nahostin, tercüme: Karai ve Caferiyan, s. 317-337
Onun imamet konusunda ve özellikle imamların ismet sahibi oluşu hakkındaki görüşleri hâlâ geçerliliğini korumakta ve kelam kitaplarında zikredilmektedir.

İbn Gibeh Razi

[Düzenle]

Ebu Cafer Muhammed b. Abdurrahman b. Gibeh, üçüncü asrın sonu ve dördüncü asrın başları arasında yaşayan Şiiliğin seçkin mütekellimlerindendir. Önceleri Mutezile olup daha sonra Şia mektebini seçmiştir. Kendisi Rey şehrinde yaşamış ve hicri 319 yılından önce orada vefat etmiştir.

← İbn Razi'nin Eserleri


İbn Razi, imameti savunmak adına birçok kitap yazmış ve münazaralarda bulunmuştur. El-İttisafu fil-İmamet, Onun en önemli kitaplarındandır ve Şeyh Saduk’un Kemalud-Din adlı eserinde bu kitabın bazı bölümleri yer almıştır.
[2] İbni Gibeh’in ilmi derecesi, düşünceleri ve ondan kalan sözler hakkında, bakınız: Mektep der Ferayendi Tekamul, s. 161-234


Şeyh Saduk

[Düzenle]

Şeyh Saduk ve ibn Babiveyh adı ile nam kazanmış Ebu Cafer Muhammed b. Ali b. Hüseyin Babiveyh, Kum şehrinde gözlerini dünyaya açtı ve kendisinde en çok etki bırakan üstadı Muhammed b. Hüseyin b. Ahmet ibn Velid’in yanında ilim tahsilinde bulundu.
Şeyh Saduk ilim tahsil etmek için birçok şehre sefere çıkmış ve her gittiği yerde büyük âlimlerin huzurunda hadis öğrenmiştir. Yanlarında ilim öğrendiği âlim ve üstatların sayısı 252 olarak nakledilmiştir.
[3] Gaffari, Meani-yul -Ahbar’ın önsözü, s. 37-66

Şeyh Saduk hicretin 381. Yılında Rey şehrinde hayatını kaybetmiş ve orada da defnedilmiştir.

← Şeyh Saduk'un Eserleri


Şeyh Saduk, kendisinden birçok eser geride bırakmıştır. Şeyh Tusi eserlerin sayısını 300 olarak belirtmiş ve kendisi ise 40 tanesinin adını getirmiştir.
[4] Tusi, El- Fihrist, s. 304.
Bunların arasında İtikadat’ul-İmamiye, El-Emali, Kemalud-Din ve Tamamun-Ni’me gibi daha çok kelami konu içerikli kitapları sayabiliriz. Şiilerin fıkıh ve hadis alanlarında muteber saydığı dört ana kitaptan birisi olan Men La Yehzuruhul-Fakih, Şeyh Saduk’a aittir.
[5] Gurci, Tarih-i Fıkh ve Fukaha, s. 130-135


Şeyh Müfid

[Düzenle]

İbn’ul Muallim ve Şeyh Müfid adıyla tanınmış olan Ebu Abdullah Muhammed ibn Muhammed ibn Numan, hicri 336da Dicle nehrinin doğu kıyısında yer alan Ekbera şehrinde dünyaya gelmiş ve 413te Bağdat’ta dünyadan göçmüştür. Kamiluz-Ziyara t kitabının sahibi İbn Guleveyh (ö. 368 h. k.) ve Şeyh Saduk (ö. 381h. k.) , Şeyh Müfid’in üstatlarındandır.
[6] Sabiri, Tarih-i Firak-i İslamî, c. 2, s. 239-243

Merhum Seyit Abdülaziz Tabatabai, Şeyh Müfid’e ait eserler hakkında yaptığı tahlilî yorumlarında şunlara da yer veriyor. O, yazdığı eserlerin yarısı kadar olan doksanı aşkın kitabında Şiiliğe ait kelamî konulara yer vermiş, ayrıca Şia akidelerini savunma, yanlış inançları düzeltme ve bunun gibi diğer bazı konulara değinmiştir. Bu doksan dokuz eserin 33 fıkrası İmamet konusu, içeriği ve ayrıntıları hakkında bilgiler vermektedir.
[7] Tabatabai, “Eş-Şeyh’ul- Müfid Etaehul- Fikri El- Halit”, Hayatu Şeyhul Müfid, Mukaddemetu Silsiletu Muellifati Şeyh Müfid, S. 23. Şunu da söylemekte fayda var ki Tabatabai bu eserinde 38 kitap ve risaleyi Şeyh Müfid’in “Mevcut Kitapları” olarak zikretmiştir...


← Şeyh Müfid'in Eserleri


Şeyh Müfid’in en önemli eserleri: Evail’ul-Makalat, Tashih’ul-İtikat, El-Cumelu vel-İrşad.
Ne mutlu ki İbn’ul Muallim’in mevcut eserleri, Şeyh Müfid’in ölümünün bininci yılı münasebetiyle hicri 1413te (1992) düzenlenen kongre için 14 ciltte basılmıştır.

← Şeyh Müfid'in Düşünce Tarzı


Şeyh Müfid tüm heybetiyle hadis ehli düşüncesinin karşısında durmuş ve kendi içtihadî üslubuyla akla büyük makam ve mertebe tayin etmiştir. Bu yüzden Şeyh Saduk’tan kalma inançları tenkit etmiş ve yazdığı eserin adını Tashih’ul-İtikatolarak koymuştur. Öte yandan fıkıh ve ahkâm kanunlarında aşırı akılcılığı da kınamıştır. Bu alanda kendi üstadı olan İbn Cüneyt Eskafi’nin (ö. 381 h. k.) yaptığı kıyasları tenkit etmiştir. O, İmamiye mektebinin orta asırlarda yetişmiş en büyük mütekellimidir.

Seyit Murtaza

[Düzenle]

Ebu’l Kasım Ali ibn Hüseyin ibn Musa; Şerif Murtaza, Elem’ul-Huda ve Seyit Murtaza isimleriyle ün kazanmıştır.
Seyit Murtaza hicri 355te Bağdat’ta dünyaya gelmiştir ve hicri 436da aynı şehirde vefat etmiştir. Seyit Murtaza’nın soyu baba tarafından İmam Musa Kazım’a (a. s) ve anne tarafından ise Nasır Utruş’a, sonuç olarak Taberistan Alevilerine dayanır.

← Seyit Murtaza'nın Eserleri


En önemli kelamî eserleri şunlardır:
Eş-Şafi fil-İmamet, Ez-Zehiretu fi İlm’il-Kelam, Tenzih’ul-Enbiya ve Resail’uş-Şerif Murtaza.
Şeyh Tusi’nin Seyit Murtaza’ya ait Cumelul-İlim vel-Amel kitabının şerhi olarak yazdığı Temhid'ul-Usul, Şia medreselerinde 3 asır boyunca ders kitabı olarak okutuldu.

← Seyit Murtaza'nın Düşünce Tarzı


Seyit Murtaza’nın kelam ve fıkıh alanlarındaki düşünceleri ve mektebi, üstadı Şeyh Müfid’in kurduğu mektebin devamıdır.
[8] Elbette iki âlim arasındaki düşünce farklılıklarının varlığı uzak bir ihtimal değildir.
[9] nitekim Kutbuddin Ravendi, bu iki âlim arasındaki farklılıkları belirten ve içinde 95 ayrı görüşü zikrettiği bir kitap yazmıştır. Bakınız: Abdullah Ne’me, Felasifei Şia, s. 338
Elbette fıkhî sonuçlar çıkarma konusunda aklın hüccet oluşu ekseni üzerinde durmuş ve aklî yöntemler uygulamıştır. Bu nedenle de hadisçilik akımına yönelişlere şiddetle karşı durmuştur. Bir kişiden (Haber’i Vahid) nakledilen hadis ve rivayetlerin Seyit Murtaza tarafından hüccet olarak görülmeyişi, bu üsluplardan birisidir. Ez-Zerie kitabında Seyit’in akli yöntemleri nasıl savunduğu açıkça görülmektedir. Hatta bazen kıyası bile kabul etmeye yakınlaştığı ve az da olsa akli deliller getirerek kıyasın varlığını savunduğu belirtilir.
[10] Tarih-i Firak İslamî, c. 2, s. 244-247


Şeyh Tusi

[Düzenle]

Ebu Cafer Muhammed ibn Hasan Tusi, Şeyhut-Taife veya bazen de mutlak şekilde “Şeyhi Şia
[11] Şeyh, Arapça’da bazen yaşlı ve bazen de bilgin insan anlamını taşır. Burada kastedilen mana ise Şiilerin bilge adamı’dır.
olarak tanınmıştır. Şiilik tarihinde özellikle fıkıh ve usul alanlarında fikri değişimleri başlatan Şeyh Tusi, hicri 384 veya 385te Tus şehrinde dünyaya geldi. 408 yılında Bağdat’a gitti ve orada Şeyh Müfid, Seyit Murtaza ve İbn Cezairi (ö. 411 h. k.) gibi üstatlardan ders aldı.
Şeyh Tusi, Seyit Murtaza’dan sonra 12 yıl boyunca Bağdat’ta kalarak öğrenci yetiştirdi ve Şia düşüncelerinin yayılmasını sağladı.
[12] Gurci, Tarih-i Fıkıh ve Fukeha, s. 179

Selçukluların Bağdat’a girmelerinin ardından Şia bölgeleri Şiilerden arındırıldı ve Şeyh Tusi’nin evi ateşe verildi. Bu yüzden Şeyh Necef’e gitti.
[13] İbni Kesir, El- Bidayeh ven- Nihayeh, c. 12, s. 97.
Şeyh Tusi ömrünün sonuna kadar yani hicri 460a kadar Necef’te kaldı. Öğrencilerin Şeyh’in etrafında toplanmasıyla dersler verilmeye başlandı ve Necef İlim Havzası bu şekilde kurulmuş oldu.

← Şeyh Tusi'nin Eserleri


Şeyh Tusi kendisinden birçok eser geriye bıraktı; öyle ki son yapılan araştırmalarla Ona ait elli eser belirlendi.
[14] Resul Mehellati, “Berresi-yi Muellefati Şeyh Tusi”. Yadnamei Şeyh Tusi, c. 1, s. 213-286.
[15] Ensari, “Şeyhul Taife Ebu Cafer Et- Tusi, Hayatuhu ve Muellefatuh”, El- Zikrel Elfiye lii Şeyhit- Tusi, c. 2, s. 489-527.
[16] Ensari Kummi, “Dirasetun min hayatil Şeyh Tusi ve Asarih”, El- İddeh fi Usul’il Fıkıh, 1. c. , S. 3-84 (Tarih-i Firak’ul İslamî kitabından alıntı, c. 2, s. 248- 251.
Bunların arasında, iki büyük eser Et-Tezhip ve El-İstibsar kitapları fıkıh ve hadis alanlarında ilk muteber kitaplardan sayılır ve Şiilerin kaynak sayılan dört kitaptan ikisini teşkil etmektedir. Şeyh Tusi’nin bazı eserleri kelam ve akait ilimleri içeriklidir ki bunlardan en önemlileri şunlardır: Telhis'uş-Şafi, Temhid’ul-Usul, Risaletun fil-İtikadat. Şeyh Tusi’nin, itikat konusunda üstadı Seyit Murtaza’dan etkilendiğini söyleyebiliriz.

← Şeyh Tusi'nin Düşünce Tarzı


Telhisuş-Şafi kitabı, Seyit Murtaza’nın El-Şafi fil-İmamet kitabının özetidir. Temhid’ul-Usul, Seyit Murtaza’nın Cumelul-İlim vel-Amel eserinin şerhidir. Bu yüzden itikat babında Şeyh’in yeni konulara değindiğini pek söyleyemeyiz; buna karşın Onun fıkıh ve usul ilimlerinde Şiiliğe katkısı inkâr edilemez bir gerçek. Şeyh Tusi’nin, tek bir kişinin (Haber'i Vahid) naklettiği hadis ve rivayetleri hüccet kabul etmesi Şiiliğe fıkıh alanında yeni bir kapı açmıştır.

Hace Nasreddin Tusi

[Düzenle]

Hace Nasreddin Tusi olarak ün kazanan Ebu Cafer Muhammed ibn Muhammed ibn Tusi, hicri 597de Tus şehrinde dünyaya gelmiştir.
Hace Nasreddin Tusi, 624te İsmaililerin kalesine gitti ve son kaleleri düşene kadar onların yanında kaldı. Felsefe alanındaki en büyük eseri Şerh’ul-İşarat vet-Tenbihat’ı bu dönemde kaleme aldı.

← Hace Nasreddin'in Eserleri


Hace Nasreddin Tusi, kendisinden geriye felsefe, kelam, matematik, astronomi vb. alanlarda değerli eserler bırakarak hicri 672de vefat etti ve Kazımeyn şehrine defnedildi. Onun en önemli eserlerinden birisi ise Tecrid’ul-İtikat kitabıdır. Felsefe ile kelam ilminin birleştiği bu kitap, Şiiliğin kelamî anlamda klasikleşmiş kitaplarından sayılmaktadır.
Tecrid'ul-İtikad’in en önemli şerhi, Allame Hilli’nin şimdilerde bile ilmi itibarı konusunda yüksek öneme sahip olan ve ilim havzalarında ders kitabı olarak okutulan Keşful-Murad adlı eseridir.
[17] Madlong, Mektepha ve Fırkaha-yi İslamî der Sedeha-yi Miyane, s. 134 ve 135 Buna benzer Kuşçu, Feyyaz Lahici, Mukaddes Erdebili ve Şe’rani gibi Tecrit kitabı için yazılmış şerhlerden de bahsedebiliriz.
Hace Nasreddin’in diğer önemli eserleri ise El-Fusul’un-Nesiyriye, Kavaidul-Akaid ve Tahrirul-Kelam’dır. Hace Nasreddin halefleri üzerinde büyük etki bırakmıştır; öyle ki hala felsefe ve kelam ilimlerinin karışımı hatta Şia düşüncelerinde felsefenin kelamdan daha önde tutulduğu açıkça görülmektedir.

Allame Hilli

[Düzenle]

Allame Hilli lakabını almış olan Hasan ibn Yusuf ibn Mutahhar, hicri 648de Hille’de dünyaya geldi. Allame ilk ilim tahsilini babasının yanında aldı ve ayrıca dayısı Muhakkik Hilli (ö. 676 h. k.) , Ahmet ibn Tavus (ö. 673 h. k.) , Ali ibn Tavus (ö. 664 h. k.) , Hace Nasreddin Tusi ve İbn Meysem Behrani gibi âlimlerden de ilim tahsili gördü.
Allame Hilli, hicri 694te İslam’ı kabul eden sultan Muhammed Olcay Tuğ veya Hüdabende’nin sarayında özel bir konuma sahipti. Bu dostluk ve bağın sonucu olarak Olcay Tuğ, 709da resmen Şiilik mezhebine geçti. Kendi hükümdarlığı dönemi boyunca da bu mezhebi resmi mezhep ilan etti ve on iki imamın adlarının Cuma hutbelerinde zikredilmesini ve sikkelere dört halifenin yerine onların adlarının yazılmasını emretti.

← Allame Hilli'nin Eserleri


Hicri 726da Hille’de dünyadan ayrılan Allame Hilli, tefsir ve hadisten, felsefe ve kelama kadar İslamî ilimlerin farklı alanlarında çeşitli eserler ortaya koymuştur. Bu eserlerin önemli bir kısmını kendi kitabı olan Hülaset’ul-Akval kitabında zikretmiştir.
[18] Allame Hilli Hülasatul- Akval kitabında hicri 693 yılının Rebiul Evvel ayının sonuna kadar yazdığı eserleri sıralamıştır. Eşmitke kendi bilimsel makalesinde bu konuda 126 eserden bahsetmektedir: Eşmitke, Endişehaye Kelami-yi Allame Hilli, s. 50-114
Kelam ve akait alanında yazdığı en önemli eserler şunlardır:
Nihayetul-Meram, Menahicul-Yakîn fi Usulid-Din, Envarul-Melekût fi Şerhil-Yakut, Keşf’ul-Murad, El-Babul-Hadi Aşer, Keşf’ul-Fevaid fi Kavaidil-Akait, Minhac’ul-Keramet fi Marifetil-İmamet, Nehc’ul Hak ve Keşfus-Sıdk.

← Tenkit ve Reddiyeler


Allame Hilli’nin ilmî etkisi, önemi ve makamı, Ehli Sünnet’in Onun eserlerini tenkit etme yoluna gitmesine neden olmuştur. İbn Teymiyye Minhac’ul-Keramet kitabını, dört cilt olarak yazdığı Minhac’ul-Sünnet kitabıyla tenkit etmiştir. Fazl ibn Ruzbahan, Nehc’ul Hak’ka karşılık olarak İbtal’u Nehc’ul-Batıl adlı kitabı yazmıştır. Gazi Nurullah Şuşteri ise İbtalu Nehc’ul-Batıl kitabına cevap olarak İhkak’ul-Hak adlı kitap yazmıştır.

Fazıl Mikdat

[Düzenle]

Birinci şehid ve Fahrul Muhakkikin’in öğrencisi Fazıl Mikdat ve Fazıl Seyuri lakaplı Ebu Abdullah Mikdat ibn Abdullah Seyuri, hicri 826da Necef’te vefat etmiştir. Kelam da, kendi kitabı El-Levamiul-İlahiyat’ta Şia düşüncesine yeni eklentilerde bulunmasına karşın daha çok Hace Nasreddin ve Allame Hilli’nin eserlerine şerhler yazmıştır. El-Babul-Hadi Aşer kitabına yazdığı şerh asırlarca ilim havzalarında ders kitabı olarak okutuldu. Fazıl Mikdat’ın Necef’te, şimdilerde adı Selimiye Medresesi olarak ün kazanmış birde medresesi vardır.
[19] Şehid Gazi Tabatabai’nin kalemiyle El- Levamiul- İlahiye kitabının ve El- İtimat fi Şerhi Vacibul- İtikat’ın önsözü.


Molla Sadra

[Düzenle]

Sadrul-Müteellihin ve Molla Sadra isimleriyle meşhur Muhammed ibn İbrahim Şirazi, hicri 979da Şiraz’da doğdu. İsfahan’da Şeyh Bahaî (ö. 1030 h. k.) ve Mir Damat’ın (ö. 1040 h. k.) yanında talebelik yaptı. Uzun yıllar Kum şehrine yakın bir yerde olan Kehek’te tefekkür ve riyazet
[20] Sözlükte ibadet için bir köşeye çekilme manasındadır.
ile meşgul oldu ve birçok önemli esere imza attı. Onun kurduğu “Hikmeti Mütealiye” mektebi, birçok yeni konuları içermekle beraber kelam, Meşşa Felsefesi, İşrak Felsefesi ve İbn Arabî’nin İrfan alanındaki görüşleri gibi çeşitli sütunlar üzerine kurulmuştur. Başlangıçta bu mektebin muhalifleri oldu ama 12. Asırdan itibaren ve Molla Ali Nuri (ö. 1246 h. k.) , Molla Hadi Sebzevari (ö. 1289 h. k.) ve Müderris Zünuzi (ö. 1307 h. k.) gibi âlimlerin ortaya çıkışıyla son asırlarda Şia düşüncesinin revaç bulmasını sağladı.

← Molla Sadra'nın Eserleri


Molla Sadra’nın en önemli eserleri olarak: Esfar-i Erba’a, Şevahid’ur-Rububiye, Mefatihul-Gayb, Meşai r ve Mebde ve Mead olarak sıralayabiliriz.

← Molla Sadra Düşüncesi ve Yenilikler


Asaletul-Vücut (Vücudun mahiyete karşı asıl oluşu) , İştiraki Vücut (varlığın mahiyetler arasında ortak değer oluşu) , Hareketi Cevheri (madde âleminin iç yapısının hareket halinde oluşu) , Basitul Hakikati Kulli Eşya (eşyayı oluşturan varlığın, özünde her türlü karışımdan uzak oluşu) , İmkani Fagri (varlık aleminin tamamının varlığının, vücudu vacip olana bağımlılığı) , İttihad-ı Akl ve Makul (Akıl, akleden ve akledilen şeylerin üçü aslında bir şeydir) , Nefsun fi Vahdetiha Kullül-Guva (canlılardaki nefis veya ruh, aslında bütün güçlerin toplanma noktasıdır.) ve En- Nefsu Cismaniyetul Hudus ve Ruhaniyetul Beka (canlı varlıklardaki ruhun yaratılışı, oluşumu cisimsel, bekasında ise ruhsaldır) gibi konular ilk defa Molla Sadra tarafından ortaya konmuştur. O, hicri 1050de Allah’ın evini ziyarete giderken Basra’da vefat etti.
[21] Kheredname-i Sadra, Molla Sadra’nın hayatı hakkındaki makaleler, Seyit Muhammet Hamanei.
[22] Subhani, Tezkiretul- A’yan, s. 268- 331


Allame Meclisi

[Düzenle]

Allame Meclisi adıyla tanınan Muhammed Bakır ibn Muhammed Taki hicri 1037de İsfahan’da dünyaya geldi ve babasının yanında ilim tahsili gördü. Hicri 1070te kendisinde Biharul-Envar’ı yazma düşüncesi oluştu ve asıl hedefi o zamanlarda hazırlanmış olan nüshaları bir araya getirmekti. Allame Meclisi bu bilgileri toplamakla yetinmeyip ele geçirdiği hadislere şerh verme işiyle de meşgul oldu. Hicri 1098de İsfahan’ın Şeyhul İslam’ı oldu.

← Allame Meclisi'nin Eserleri


Bu dönem içinde sofilerle muhalefet ederek ılımlı hadisçilik akımını yaymaya çalıştı. Allame bir ömür süren çaba ve uğraşıdan sonra hicri 1111de İsfahan’da dünyadan ayrıldı. Onun diğer bir önemli eseri ise Kuleyni’ye ait Kâfi kitabının şerhi olan Mir’atul-Ukul’dur.

← Allame Meclisi'nin Düşünce Tarzı


Kendisine ait son eseri ise akait babında hicri 1109da tamamladığı Hakkul-Yakîn’dir ve bu surette hadisçilik akımını yeniden diriltmiştir.
[23] Hasan Tirmi, Allame Meclisi, s. 11
[24] Hasan Tirmi, Allame Meclisi, s. 16
[25] Hasan Tirmi, Allame Meclisi, s. 105-107
[26] Hasan Tirmi, Allame Meclisi, s. 123-133
[27] Hasan Tirmi, Allame Meclisi, s. 142-145.


Allame Tabatabai

[Düzenle]

Allame Tabatabai olarak tanınan Muhammed ibn Hüseyin ibn Muhammed Tabatabai, hicri 1321de Tebriz’de doğdu ve 1344te Necef’e gitti.

← Allame Tabatabai'nin Üstadları


O, Allame Muhammed Hüseyin Naini (ö. 1355 h. k.) ve Şeyh Muhammed Hüseyin İsfahani’nin (ö. 1361 h. k.) yanında tahsil gördü. İrfanda Seyit Ali Gazi Tabatabai’nin (ö. 1365 h. k.) öğrencisiydi. Seyit Hüseyin Badkubei’nin (ö. 1358 h. k.) yanında ise altı yıl felsefe dersi gördü.

← Allame Tabatabai'nin Dersleri ve Eserleri


Allame, Kum’a dönüşüyle birlikte felsefe ve tefsir dersleri vermeye başladı ve sayısız öğrenci yetiştirip birçok eser yazdı. Hicri 1402de Kum’da vefat etti. En önemli eserleri ise: El-Mizan fi Tefsiril-Kur’an, Bidayet’ul-Hikmet, Nihayetul-Hikmet, Şia der İslam, Usuli Felsefe ve Resaili Tevhidi.
[28] Cafer Subhani, Tezkiretul- A’yan, s. 431-457


Dipnot

[Düzenle]
 
1. Mirasi Mektubi Şia der Se Garni Nahostin, tercüme: Karai ve Caferiyan, s. 317-337
2. İbni Gibeh’in ilmi derecesi, düşünceleri ve ondan kalan sözler hakkında, bakınız: Mektep der Ferayendi Tekamul, s. 161-234
3. Gaffari, Meani-yul -Ahbar’ın önsözü, s. 37-66
4. Tusi, El- Fihrist, s. 304.
5. Gurci, Tarih-i Fıkh ve Fukaha, s. 130-135
6. Sabiri, Tarih-i Firak-i İslamî, c. 2, s. 239-243
7. Tabatabai, “Eş-Şeyh’ul- Müfid Etaehul- Fikri El- Halit”, Hayatu Şeyhul Müfid, Mukaddemetu Silsiletu Muellifati Şeyh Müfid, S. 23. Şunu da söylemekte fayda var ki Tabatabai bu eserinde 38 kitap ve risaleyi Şeyh Müfid’in “Mevcut Kitapları” olarak zikretmiştir...
8. Elbette iki âlim arasındaki düşünce farklılıklarının varlığı uzak bir ihtimal değildir.
9. nitekim Kutbuddin Ravendi, bu iki âlim arasındaki farklılıkları belirten ve içinde 95 ayrı görüşü zikrettiği bir kitap yazmıştır. Bakınız: Abdullah Ne’me, Felasifei Şia, s. 338
10. Tarih-i Firak İslamî, c. 2, s. 244-247
11. Şeyh, Arapça’da bazen yaşlı ve bazen de bilgin insan anlamını taşır. Burada kastedilen mana ise Şiilerin bilge adamı’dır.
12. Gurci, Tarih-i Fıkıh ve Fukeha, s. 179
13. İbni Kesir, El- Bidayeh ven- Nihayeh, c. 12, s. 97.
14. Resul Mehellati, “Berresi-yi Muellefati Şeyh Tusi”. Yadnamei Şeyh Tusi, c. 1, s. 213-286.
15. Ensari, “Şeyhul Taife Ebu Cafer Et- Tusi, Hayatuhu ve Muellefatuh”, El- Zikrel Elfiye lii Şeyhit- Tusi, c. 2, s. 489-527.
16. Ensari Kummi, “Dirasetun min hayatil Şeyh Tusi ve Asarih”, El- İddeh fi Usul’il Fıkıh, 1. c. , S. 3-84 (Tarih-i Firak’ul İslamî kitabından alıntı, c. 2, s. 248- 251.
17. Madlong, Mektepha ve Fırkaha-yi İslamî der Sedeha-yi Miyane, s. 134 ve 135 Buna benzer Kuşçu, Feyyaz Lahici, Mukaddes Erdebili ve Şe’rani gibi Tecrit kitabı için yazılmış şerhlerden de bahsedebiliriz.
18. Allame Hilli Hülasatul- Akval kitabında hicri 693 yılının Rebiul Evvel ayının sonuna kadar yazdığı eserleri sıralamıştır. Eşmitke kendi bilimsel makalesinde bu konuda 126 eserden bahsetmektedir: Eşmitke, Endişehaye Kelami-yi Allame Hilli, s. 50-114
19. Şehid Gazi Tabatabai’nin kalemiyle El- Levamiul- İlahiye kitabının ve El- İtimat fi Şerhi Vacibul- İtikat’ın önsözü.
20. Sözlükte ibadet için bir köşeye çekilme manasındadır.
21. Kheredname-i Sadra, Molla Sadra’nın hayatı hakkındaki makaleler, Seyit Muhammet Hamanei.
22. Subhani, Tezkiretul- A’yan, s. 268- 331
23. Hasan Tirmi, Allame Meclisi, s. 11
24. Hasan Tirmi, Allame Meclisi, s. 16
25. Hasan Tirmi, Allame Meclisi, s. 105-107
26. Hasan Tirmi, Allame Meclisi, s. 123-133
27. Hasan Tirmi, Allame Meclisi, s. 142-145.
28. Cafer Subhani, Tezkiretul- A’yan, s. 431-457


Kaynakça

[Düzenle]

Wikifeqh Araştırma Gurubu






جعبه ابزار