Zekat Ayeti
Makaleyi PDF formatında kaydet
Zekat ayeti (Farsça: آیه زکات) ,
Müslüman bireyin sorumluluklarından birinin de
zekat olduğunu ve
farz bir amel olduğunu belirten
ayettir.
[Düzenle]
Mükellef için diğer
farizaların yanında zekatın da farz olduğunu belirten ayet,
Tövbe suresinin 103. Ayetidir:
خُذْ مِنْ اَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكّٖيهِمْ بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْؕ اِنَّ صَلٰوتَكَ سَكَنٌ لَهُمْؕ وَاللّٰهُ سَمٖيعٌ عَلٖيمٌ
Onların mallarından
sadaka al, bununla onları temizlemiş, arındırmış olursun. Onlara
dua et. Doğrusu, senin duan, onlar için ’bir sükûnet ve huzurdur. ’
Allah işitendir, bilendir.
[Düzenle]
Zekat, Allah’ın verdiği bereketle oluşan
irşat ve ayrıca temizlemek manasında kullanılmıştır. Bu ayette ise zekatın
ahlaki, ruhsal ve toplumsal boyutlarına işaret edilmiştir.
[Düzenle]
Dini öğreti ve sorumlulukların tamamında olduğu gibi zekat farizasında da birtakım fayda ve menfaatler vardır.
Ayette belirtildiği üzere zekatın ilk faydası rüşt ve temizliktir. Yani zekatını veren kimselerin
dünya düşkünlüğü,
cimrilik, tutuculuk gibi çirkin sıfatlardan temizlendiği ve [[|cömertlik]], paylaşma, diğer insanları sevme ve başkalarının hukukunu gözetme gibi güzel sıfatlara nail olduğu belirtilir.
Zekat farizasının uygulandığı ve rayiç olduğu toplumlarda fakirlik, tabaka farklılıkları ve mahrumluk durumundan kaynaklı
fesat ve suçların önüne geçilir. Böylesi bir toplumda sosyal karşılıklı düşünce, birlik düşüncesi, ekonomik gelişim de kendini gösterir.
[Düzenle]
Tövbe suresinin 60. Ayetinde zekatın kullanım alanları da belirlenmiştir:
اِنَّمَا الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَـرَٓاءِ وَالْمَسَاكٖينِ وَالْعَامِلٖينَ عَلَيْهَا وَالْمُؤَ۬لَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِي الرِّقَابِ وَالْغَارِمٖينَ وَفٖي سَبٖيلِ اللّٰهِ وَابْنِ السَّبٖيلِؕ فَرٖيضَةً مِنَ اللّٰهِؕ وَاللّٰهُ عَلٖيمٌ حَكٖيمٌ
Sadakalar, -Allah’tan bir farz olarak- yalnızca fakirler, düşkünler, (zekat) işinde görevli olanlar, kalpleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış (lar) içindir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Bu ayet, zekatın kullanım alanlarını beyan etmesinden ötürü bir başka zekat ayeti olarak tanımlanabilir. Ancak bazıları bu ayetin “sadaka ayeti” olduğunu iddia etmişlerdir.
[Düzenle]
“Sadakalar, -Allah’tan bir farz olarak- yalnızca fakirler, düşkünler, (zekat) işinde görevli olanlar, kalpleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış (lar) içindir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. ”
ayetinde zekat alan kimselerin 8 sınıf olduğu belirtilmiştir: Fakirler, düşkünler (miskinler) , görevliler, kalpleri ısındırılan kimseler, köleler, borçlu kimseler, Allah yolunda gayret ve çaba gösteren kimseler ve yolda kalmış kimseler.
[Düzenle]
Bu ayette geçen “Allah’tan bir farz olarak” ifadesi, zekatın farz ve vacip olduğuna delalettir.
[Düzenle]
[Düzenle]
Ferhengname’i Ulum’i Kuranî, “Zekat Ayeti” makalesinden alınmıştır. Ferheng’i Fıkhı Mutabık ba Mezheb’i Ehlibeyt (a.s), c. 1, s. 149