Samet Sıfatı

Makaleyi PDF formatında kaydet



Samet sıfatı (Arapça: الصمد) , Allah’a nispet verilen ve Kuran’ı Kerim’de ayetlerle belirtilen sıfatlardan biridir. Bu sıfat üzerinde hem lügat bilginleri hem müsfessirler ve hem de mütekellimler tarafından çeşitli görüşler ortaya sunulmuştur.


Samet’in Manası

[Düzenle]

Sözlükler, rivayetler ve müfessirlerin sözlerinde Samet kavramı hakkında birçok anlam zikredilmiştir; bu yüzden bu makalede her üç gruptan bir takım numuneler aktaracağız

← Lügatte Samet


Ragıp İsfahani, Müfredat’ta şöyle demektedir: “Samet, efendi ve büyüklük manasında olup büyük işlerin yapılması için kendisine müracaat edilendir. Bazıları da şöyle demiştir: Samet içi boş olmayan aksine dolu olan şey anlamındadır. ”

← Rivayette Samet


İmam Hüseyin (a. s) bir hadiste Samet için beş mana belirtmiştir:
1. Samet büyüklük ve efendiliğin zirvesinde olan kimsedir.
2. Samet daima ezeli ve ebedi olan zata denir.
3. Samet içinde boşluk olmayan varlıktır ve içi boş olmayan şey manasındadır.
4. Samet yemeyen ve içmeyen kimseye denir.
5. Samet uyumayan kimsedir.
Bir diğer rivayette ise Samet’in kendi zatıyla kaim olan ve bir başkasına ihtiyaç duymayan kimse olduğu belirtilmiştir. İmam Ali b. Hüseyin’den (a. s) şöyle nakledilmiştir: Samet ortağı olmayan ve bir şeyi korumada problem taşımayan ve hiçbir şeyin kendisinden gizli kalmadığı kimsedir.

←← Basra Halkı ve İmam Hüseyin


Aynı şekilde nakledildiği üzere Basra halkı İmam Hüseyin’e (a. s) bir mektup yollar ve kendisinden Samet’in manasını sorarlar. İmam (a.s) kendilerine verdiği cevapta şöyle buyurur: "Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Kuran hakkında bilginiz olmadan tartışma ve mücadeleye girmeyin; çünkü ben ceddim Allah Resulünden (s. a. a) şöyle buyurduğunu duydum: Herkim bilgisi olmaksızın söz söylerse, ateşte kendisi için belirlenmiş yere oturması gerekir. Yüce Allah kendisi Samet’i tefsir etmiştir: O doğmamış, doğrulmamış ve O’nun bir benzeri yoktur. Evet, Samet olan Allah, hiçbir şeyden meydana gelmemiş, bir şeyde bulunmamakta ve hiçbir şey üzerinde yer almamaktadır. O eşyaları yaratandır. Her şeyi kendi gücüyle yaratmıştır. Yok olmak için yarattığı şey yine O’nun iradesiyle yok olur ve beka için yarattığı şey de O’nun ilmiyle baki kalır. İşte bu Samet olan Allah’tır.
Samet hakkındaki rivayetlerde belirtilen manalar göz önünde bulundurulduğunda onların tümünün bir hakikate döndüğü hatırlatılmalıdır ve o hakikat hiçbir şeye ihtiyaç duymayan büyüklük ve efendiliktir. Her şey ona ihtiyaç duymaktadır.

← Allame Tabatabai’nin Görüşü


Allame Tabatabai şöyle demektedir: Allah’ın Samet olmasının manası şudur: Her şey zat, etki ve sıfatlarında Allah’a muhtaçtır ve O her şeyin nihai maksadıdır. Samet kelimesinin manasının kökü, kastetmek veya güvenerek kastetmek anlamındadır. Arapçada “Samedehu, Yesmidihu, Semeden” söylendiği vakit bunun manası “nasara ve yensuru” babında filan şahsa güvenerek ona kastetti veya filan şeyi kastetti manasındadır. Bazı müfessirler sıfat olan bu kelimeyi değişik manalarda tefsir etmişlerdir ve onların çoğu ihtiyaçlarını gidermek için her taraftan kendisine müracaat edilen efendi ve büyük varlık manasını kullanmışlardır. Bahse konu olan ayette bu mutlak bir şekilde geldiği için belirtilen anlamı vermektedir. O halde Yüce Allah, evrendeki tüm varlıkların bütün ihtiyaçlarında kendisine yöneldikleri efendi ve yüce varlıktır. Evet, Yüce Allah her şeyin yaratıcısı olduğundan ve varlık sahibi olan her şey, varlığını O’ndan aldığından, “şey” olarak adlandırılan ne varsa kendi zatî sıfatları ve etkilerinde Allah’a muhtaçtır. Hakeza ihtiyaçlarını gidermede O’na yönelir. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur: “أَلا لَهُ الْخَلْقُ وَ الْأَمْرُ” ve aynı şekilde mutlak olarak şöyle buyurmuştur: “وَ أَنَّ إِلى‌ رَبِّكَ الْمُنْتَهى” o halde Yüce Allah varlık âleminde tasavvur edilen her ihtiyaçta Samet’tir; yani bir şeyi isteyen herhangi bir varlığın son hedefi O’dur ve onun ihtiyacının giderilmesi ancak Allah vesilesi iledir. Buradan anlaşıldığı üzere Samet kelimesinin başına “elif” ve “lam” gelmişse bu özgünlük ifadesinde bulunmak içindir ve sadece Yüce Allah’ın mutlak anlamda Samet olduğunu yansıtmaktadır. “Ehed” kelimesinde ise elif ve lam kullanılmamıştır; çünkü bu kelime, ifade ettiği özel anlam itibari ile Yüce Allah dışında hiçbir varlık için kullanılamaz. O halde “elif” ve “lam” kullanılarak birliğin yüce Allah’a özgü kılınmasının ifade edilmesine gerek duyulmamış veya ahdedilmiş birliğin yansıtılmasına gerek kalmamıştır.

Dipnot

[Düzenle]
 
1. Ragıp İsfahani, Müfredat-ı Elfaz-ı Kuran, c. 1, s. 492, Vajei “Samet”    
2. Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, c. 3, s. 223, Müessese’i el-Vefa, Beyrut, 1409 h. k    
3. Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, c. 3, s. 223, Müessese’i el-Vefa, Beyrut, 1409 h. k    
4. Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, c. 3, s. 223, Müessese’i el-Vefa, Beyrut, 1409 h. k    
5. Hürr’i, Amuli, Vesailu’ş Şia, c. 27, s. 189, Müessesei A’lul Beyt (a. s) , Kum 1409 h. k    
6. Araf, 54, “Dikkat edin, yaratılış da emir de yalnız O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı yücedir. ”.    
7. Necm, 42, “Şüphesiz en son varış Rabbinedir. ”.    
8. Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 20, s. 388-389, Defteri intişaratı İslami, Kum, 1417 h. k    


Kaynakça

[Düzenle]

İslamquest sitesi "Allah'ın Samet Sıfatı" makalesinden yararlanılmıştır.    






جعبه ابزار