Gusül Ayeti
Makaleyi PDF formatında kaydet
Gusül ayeti,
Nisa suresinin 43.
Ayetinde belirtilen
hükmün ayetidir.
[Düzenle]
«يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَقْرَبُوا الصَّلٰوةَ وَاَنْتُمْ سُكَارٰى حَتّٰى تَعْلَمُوا مَا تَقُولُونَ وَلَا جُنُباً اِلَّا عَابِر۪ي سَب۪يلٍ حَتّٰى تَغْتَسِلُواۜ»
Ey
iman edenler!
Sarhoş iken ne dediğinizi bilinceye kadar ve
cünüp iken (
yolcu olma durumu müstesna)
gusül edinceye kadar
namaza yaklaşmayın!
Bu ayet, gusül almadan önce cenabet halde namaz kılmayı yasaklar. Ayrıca ayetin son kısmında yer alan ifadelerden ötürü “
Teyemmüm Ayeti” olarak da adlandırılır.
[Düzenle]
Birçok
fakih «إِلَّا عابِرِی سَبِیلٍ» (yolcu olma durumu müstesna) ifadesi hakkında şöyle demişlerdir: “Namaz”dan maksat, onun kılınma yeri olan
mescittir. Bu yüzden, cünüp kimsenin mescide girmesi (oradan geçme durumu müstesna)
caiz değildir.
[Düzenle]
«صلاة» kelimesinin manası namaz olduğundan «إِلَّا عابِرِی سَبِیلٍ» ifadesinin manası da suya erişimi olmayan ve
teyemmümün kendisi için caiz olduğu yolcu kimsedir.
[Düzenle]
Ayette belirtilen ifadelerden yararlanarak anlaşılıyor ki cenabet, guslü gerektirir.
[Düzenle]
Yine ayette belirtilen ifadelerden şu anlaşılıyor ki gusül aldıktan sonra,
abdest almaya ihtiyaç duymadan namaz kılınabilir.
[Düzenle]
[Düzenle]
Fıkh'ı Mutabık Mezheb’i Ehli Beyt, c. 1, s. 199.