A'lem Müçtehidin Taklidi
Makaleyi PDF formatında kaydet
A’lem müçtehidin taklidi (Arapça: تقلید اعلم),
şer’i hükmün elde edilmesinde en güçlü
müçtehidin taklit edilmesine denir.
[Düzenle]
A’lem müçtehidin taklidi,
a’lem olmayan müçtehidin taklit edilmesinin karşısında olarak, şer’i hükmün kaynağından çıkarılmasında diğer müçtehitlerden daha üstün olan müçtehidin taklidine denir.
[Düzenle]
A’lem müçtehit şer’i hükmün çıkarılmasındaki kaidelere, belgelere daha fazla hakim olan ve
hadis ile bu konudaki irtibatlı ilimler alanında daha bilgili olana denir. Ayrıca o rivayetleri daha dakik ve iyi anlayandır. Yani a’lem müçtehit şer’i hükme ulaşmada diğer müçtehitler arasında en mahir olandır.
Usul alimleri a’lem müçtehidin taklidinde sabit kalmanın vacip olmasını
icma’ ve
rivayetlere dayandırır.
[Düzenle]
A’lem müçtehidin taklit edilmesinin
vacip olması hususunda ihtilaf bulunmaktadır:
1-Usul alimleri arasındaki yaygın görüş bunun vacip olduğudur;
2-Bazı usul alimleri a’lem müçtehidi taklit etmenin vacip olmadığını savunur;
3-Bazıları da a’lem olmayanın görüşü ile
ölmüş a’lem müçtehidin görüş ayrılığı olursa; a’lem olmayan ile ölmüş a’lem müçtehidin aynı görüşte olması gibi konuyu ayrıntılandırmışlardır. Bunlara göre birinci kısımda a’lemi taklit etmek vacip, ikinci kısımda vacip değildir.
4-Bazıları ise; a’lem olmayanı taklit etmek
ihtiyat ile çelişki arz ederse a’lem müçtehidi taklit etmeyi vacip, a’lem olmayanın görüşü ihtiyat ile uyumluluk arz ederse de a’lem müçtehidin taklidi vacip değildir şeklinde konuyu ayrıntılandırmışlardır.
[Düzenle]
Ehli sünnet alimleri a’lem müçtehidin taklidinin vacipliği hususunda iki görüşe sahiptir:
1-Bir kısmı örneğin;
Ahmed ibn Hanbel,
Şafii ve
Gazali a’lem müçtehidin taklidini vacip bilmiştir.
2-Bazıları da örneğin;
Gazi Ebu Bekir, bazı usulcüler ve
fakihler a’lem müçtehidi taklidin vacip olmadığını savunuyorlar. Onlara göre a’lem müçtehidi taklit etmek ile a’lem olmayan müçtehidi taklit etmek eşit seviyededir.
[Düzenle]
A’lemiyet konusu a’lem müçtehit ile a’lem olmayan müçtehidin
fetva farlılığı olduğunda söz edilen meseledir. Mukallid için bu husus üç haletten başka olamaz:
1-A’lem müçtehidin fetvası a’lem olmayanın fetvası ile farklıdır;
2-İkisinin de fetvası aynıdır;
3-İki müçtehidin fetvalarında aynılık veya ayrılık olması noktasında tereddütte kalmak
Zikredilen görüşler birinci farziye içindir. Ama ikinci farziye için, yani a’lem olmayanın taklidinin caiz olması, alimler arasında neredeyse ittifak vardır. Üçüncü farziye için merhum
Şeyh Ensari ve
Şeyh Muhammed Hüseyin İsfehani şöyle diyorlar:
mukallid araştırmalar neticesinde iki müçtehidin fetvasının eşit olduğu sonucuna ulaşmadığı sürece a’lem olmayan müçtehidin taklidi caiz değildir. Bu iki alimin tersine merhum
Mirza Kummi ve
İmam Humeyni diyorlar: şüphe olduğu zaman a’lem olmayan müçtehidin taklidi caiz değildir.
[Düzenle]
Acaba a’lem müçtehide uymanın kendisi taklit gerektiren bir durum mudur değil midir?
Cevap olumsuzdur, zira bu mesele akli bir çıkarımdır.
Merhum Şeyh Ensari: eğer mukallit, a’lem olmayanın taklit edilmesi ile de insan üzerinden teklifin kaldırılması daha açıkçası beraat gerçekleştiğine dair yakine ulaşırsa, bu durum onun için hüccettir ve hiçbir şey onu yakininin tersine mükellef kılamaz.
[Düzenle]
Usul ve fıkıh alimleri a’lem müçthidi taklit etme konusunda “daha faziletli olanın taklidi” ya “ fazıl olanın taklidi” gibi ıstılahları da kullanmışlardır.
[Düzenle]
[Düzenle]
Ferhengname’i Usul’i Fıkh, Merkez’i İttilaat ve Medarik’i İslami "Taklidi A'lem" makalesinden alıntıdır.