Müslim b. Akîl
Makaleyi PDF formatında kaydet
Müslim b. Akîl (Arapça: مسلم بن عقیل) ,
Hz. Ali’nin (a. s) kardeşi
Akîl b. Ebu Talip'in en büyük oğlu olup özellikle
Şii dünyasında tarihi şahsiyetlerden sayılır ve çok önemli bir yere sahiptir.
[Düzenle]
Müslim, Hz. Ali’nin (a. s) kardeşi olan Akîl’in en büyük evladıdır. Akil, aynı zamanda
Ebu Talip’in (a. s) ikinci oğludur.
Müslim’in değerli annesinin adı
Aliyye'dir ve Akil’in
Şam yolunda satın aldığı bir hizmetçiydi.
Değerli eşi ise
müminlerin önderi Ali’nin (a. s) kızlarından “
Rukayye” idi.
Bu yüzden kendisi Hz. Ali’nin (a. s) damadı olma iftiharını taşıyordu. O,
Allah Resulü (s. a. a) zamanında yaşamadı; zira şehadeti esnasında (h. 60) onun yaşı kırktan fazla değildi. Yani yüce İslam peygamberinin (s. a. a) vefat zamanından hicri 60. Yıla kadar elli yıl geçmişti
ve bu esas uyarınca kendisi Peygamberin (s. a. a) vefatından on yıl sonra doğmuştur.
[Düzenle]
Müslim v. Akîl’in evlatları şunlardır:
1 ve 2. “Rukayye”den doğan
Abdullah ve
Ali.
3. Annesi
Beni Amir olan
Müslim b. Müslim.
4. Annesi
Ümmü Veled olan
Abdullah.
5.
Muhammed.
6.
İbrahim.
Onun Muhammed ve İbrahim dışındaki tüm evlatları
Kerbela coğrafyasında şehit oldular. Bu ikisi bir yıl zindanda yattıktan sonra firar ettiler. Fakat bir süre sonra yakalanıp
Haris b. Ziyad adında bir zalimin eliyle şahadete erdiler.
Bu yüzden Hz. Müslim’in neslinden hiçbir çocuk kalmadı.
[Düzenle]
Müslim b. Akîl (a. s) , üç imamın zaman ve dönemini görmüştür:
O, bu dönemde İmam Ali’nin (a. s) damadı olma iftiharına kavuştu ve “Rukayye” adındaki kızıyla evlendi. Bu vesileyle Hz. Ali’ye (a. s) daha yakın kimselerden oldu. Tarihçilerin naklettiği üzere müminlerin önderinin (a. s) hâkimiyeti döneminde (h. 36-40) İmam Ali (a. s) tarafından orduda bir takım askeri görevlere atanmıştı. Ez cümle
Sıffin savaşında Hz. Ali (a. s) , ordusunun düzenini belirlerken
İmam Hasan (a. s),
İmam Hüseyin (a. s),
Abdullah b. Cafer ve Müslim b. Akîl’i ordusunun sağ tarafında konuşlandırmıştır.
Müslim, bu dönemde de
Alevi tutum göstererek
Ehlibeyt’in (a. s) safında yer aldı ve İmam Hasan’ın (a. s) en vefalı yarenlerinden ve özel
sahabelerinden biri oldu.
Müslim b. Akîl, İmam Hüseyin’den (a. s) muhabbet ve himaye elini çekmedi, Kerbela hareketinin öncüsü olma iftiharına nail oldu ve Hüseyin kervanın ilk
şehidi sayıldı. O, İmam Hüseyin’in (a. s) yolunda sekiz kardeşiyle birlikte canını feda etti.
[Düzenle]
Müslim b. Akîl (a. s) , hicri 60 yılında
Kufe’de Übeydullah b. Ziyad’ın emriyle idam edilerek şehit olmuştur.
İmam Hüseyin’in (a. s) ,
Yezid’in despot rejimine karşı duruşu ve biat etmeyişi
İslam tarihinde önemli bir eşiğin gelişmesine neden oldu. Bu dönem içinde Hz. Hüseyin’in (a. s) kıyamı açısından ilk teşebbüsü, Kufe’den gelen mektupların doğruluğunu araştırmak, halktan
biat almak ve ortamın durumunu müşahede altında tutmak amacıyla Müslim’i Kufe’ye yollamak oldu. Müslim,
Mekke’den Medine’ye ve oradan da
Irak’a hareket etti ve Kufe’de
Muhtar’ın evinde konakladı. Müslim’in gelmesinden otuz beş gün sonra (h. 5 Şevval, 60. Yıl) yaklaşık on sekiz bin kişi kendisine biat etti.
Bu, Kufe valisinin azledilmesi ve Übeydullah b. Ziyad’ın onun yerine atanmasıyla sonuçlandı. Übeydullah, tehdit ve teşvik ile kabile reislerini onun etrafından dağıttı. Müslim yalnız başına kaldı ve yalnız kaldığını anlayınca Übeydullah onu tutuklaması için bir birlik yolladı.
İş bu haldeyken Müslim (a. s)
Tu’a adında bir kadının evine sığınmıştı. Übeydullah b. Ziyad’ın askerlerinin sesleri onun kulağına ulaşınca kendisini çarpışmaya hazırladı ve düşman birliklerine büyük zayiat verdi. Ancak, Müslim’de mücadele etmek için hiçbir gücü kalmadığından çaresiz olarak teslim oldu. Onu Übeydullah’ın yanına götürdüler ve o ikisi arasında geçen sert ve açık bir tartışmadan sonra kendisinin eliyle yaralanan bir şahıs tarafından boynunun vurulması gayesiyle Übeydullah onu sarayın üstüne çıkarmalarını emretti ve o şahıs da Übeydullah’ın emrine yerine getirdi.
[Düzenle]
Müslim b. Akîl, Ehlibeyt’e (a. s) ve İmamlara (a. s) saygı, sadakat ve vefanın yanı sıra kişisel anlamda da bazı üstün
faziletlere sahipti.
Belirtildiği gibi o Ebu Talip (a. s) gibi bir şahsın yetiştirdiği bir kimsenin oğludur. Kendisi müminlerin önderinin (a. s) damadı olma iftiharını taşımaktadır. Bu ikisinin ise insan terbiyesi ve yetişmesindeki etkisi inkâr edilemez.
Allah Resulü (s. a. a) , Ali’ye (a. s) şöyle buyurdu: Onun (Akil) oğlu, senin oğlunun muhabbet yolunda öldürülecektir. Müminler ona ağlayacak
melekler kendisine selam gönderecektir.
İmam Hüseyin (a. s) Kufelilere yolladığı mektupta şöyle yazmaktadır: Size kardeşim, amcaoğlum ve ehlibeytimden güvenilir bir şahsı yolluyorum.
Masum imamın (a. s) bu sözünde Müslim için aşağıdakilerden ibaret olan birtakım iftiharlar vardır:
İmam Hüseyin (a. s) ona kardeş sıfatı vermektedir; oysaki kendisi onun nesep kardeşi değildi. Ancak çok vefakar olması nedeniyle İmam Hüseyin’in (a. s) kardeşi lakabını alma liyakatine erişti.
Eğer İmam Hüseyin (a. s) Müslim hakkında sadece bu bir cümleyi söyleseydi bile onun faziletini ispat etmek için yeterli olurdu.
Bu söz tıpkı Allah Resulünün (s. a. a)
Selman-i Farsi hakkında söylediği söz gibidir.
[Düzenle]
Müslim b. Akîl’in
ziyaretnamesinde birçok faziletlere işaret edilmiştir ve belki de en önemlisi şudur: ve O’na,
Allah, Resulü, müminlerin önderi, Hasan ve Hüseyin’e (a. s) itaat eden ey Allah’ın
salih kulu! Sana selam olsun.
Allah’ım! Onun ruhunu, masumların ruhuyla haşret ve yolunu bereketli kıl.
[Düzenle]
[Düzenle]
İslamquest sitesi "Müslim b. Akil'in Hayatı" makalesinden yararlanılmıştır