Hayru'l Beriyye
Makaleyi PDF formatında kaydet
Hayru’l Beriyye (Arapça: خیر البریة) ,
Beyyine suresinde geçen bir kavram olup
Hz. Ali (a. s) ve taraftarları hakkında nazil olmuştur.
[Düzenle]
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحاتِ أُولئِكَ هُمْ خَيْرُ الْبَرِيَّةِ
İman edip salih amellerde bulunanlar ise; işte onlar da, yaratılmışların en hayırlılarıdır.
[Düzenle]
Bu ayet, Hz. Ali b. Ebu Talip (a. s) hakkında nazil olmuştur.
Cabir b. Ensari’den nakledilen
rivayette şöyle der:
Bir gün Allah Resulü (s. a. a) ile
Kabe’nin yanında oturuyorduk. O sırada Hz. Ali (a. s) geldi. Peygamber (s. a. a) , onu görür görmez “Kardeşim geldi! ” dedi. Ardından yüzünü Kabe’ye dönerek: “Bu evin
Rabbine andolsun ki bu adam, hepinizden önce
Allah’a iman etti ve hepinizden önce
itaat etti. İlahi ahde hepinizden daha vefakardır ve Allah’ın hükmüne, hepinizden önce uymuştur.
Beytü’l malın taksiminde daha adildir ve davranışlarında (ilahi kanunlara) daha fazla riayet eder” buyurdu.
Tam o anda “İman edip salih amellerde bulunanlar ise; işte onlar da, yaratılmışların en hayırlılarıdır”
ayeti nazil oldu. Bundan sonra ne zaman Hz. Ali (a. s) bir yerde bulunsa
sahabe “Peygamberden sonra yaratılmışların en hayırlısı geldi! ” derlerdi.
Şia ve
Ehli Sünnet kaynaklarında birçok rivayet, “Yaratılmışların en hayırlısı” ayetinin Hz. Ali (a. s) ve taraftarları hakkında olduğuna işaret eder.
Mekatil b. Süleyman,
İbn Abbas’tan bu ayetin Hz. Ali (a. s) ve
Ehlibeyt (a. s) hakkında nazil olduğunu nakleder.
Bir başka rivayette
Ebu Berze Eslemi der ki: Allah Resulü (s. a. a) bu ayeti okuduğunda şöyle buyururdu: “Ey Ali! Bunlar (yaratılmışların en hayırlısı) sen ve Şialarındır. Benimle sizin buluşma yerimiz ise
Kevser Havuzu’dur”
[Düzenle]
Bu ayet ve
tefsirinde gelen hadislerden anlaşılan şudur ki Allah Teala (c. c) ve seçkin Peygamberi (s. a. a) ,
ümmetin hidayeti ve
imameti adına
hilafet için en liyakatli kimseyi tayin etmiştir. Bu sayede
Müslümanlar sapma ve şaşkınlıktan korunmuşlardır.
Ayrıca yine bu rivayetler gösteriyor ki “Şia” kavramı, Allah Resulü (s. a. a) zamanında ve hazretin bizzat kendi diliyle sarf ettiği bir kavramdır. Müslümanlar arasında da rayiç şekilde kullanılmıştır.
[Düzenle]
[Düzenle]
Pejuheşgah’i Tahkikat’i İslami, Şia Sözlüğü, s. 49